13 Ağustos 2014 Çarşamba



İSLAM  KÜLTÜR VE MEDENİYETİ
         İslam kültür ve medeniyeti deyince  bunu sadece Araplara veya diğer Müslümanlar ait bir kültür ve medeniyet olarak düşünmek yanlış olur. İslam medeniyeti içerisinde bir çok medeniyetin katkısı vardır. Fetihler yolu ile  Müslümanlar,İran, Hint, Yunan,Helen, Mısır, Süryani, Bizans gibi  köklü ve zengin medeniyetlerle karşılaşmışlardı. Bütün bu medeniyetlerden birçok yeni kavram öğrenen Müslümanlar bunlara yenisini katarak daha güçlü  bir medeniyetin oluşumunu( İslam Medeniyeti)  sağladılar. Bütün bunlar bize İslam medeniyeti içerisinde birçok medeniyetin etkisi olduğunu göstermektedir. Türkler İslam medeniyetini Cihan Şumul bir hale ( bütün dünya da etkili, uluslar arası boyutta) getirmişlerdir.
         İslam medeniyetinin başlıca unsurları  şunlardır.
A. DEVLET YÖNETİMİ
İslam Devleti’nin devlet teşkilat yapısı ilk defa Hz. Ömer döneminde oluşturulmuştur.Yine ilk devlet hazinesi olan ( Beytül Mal ) Hz. Ömer  döneminde oluşturulan bir diğer teşkilat yapısıdır. Emevilerle birlikte İslam Devleti’nin sınırları çok genişlediği için ülke eyaletlere  bölündü. Abbasilerle birlikte devlet yönetimine “Vezirlik, Divan” gibi teşkilatlar da eklenmiştir. Divan da devlet işleri görüşülüp karara varılıyordu. Divan değişik bölümlerden oluşuyordu.Her bölüm kendisine ait işlerle ilgilenirdi.
         İslam Devleti’nin ilk başkenti Medine idi.Hz.Ali döneminde Kufe başkent oldu.Emeviler döneminde Şam, Abbasiler döneminde Bağdat  başkent oldu.
           İlk adli teşkilat yapısı yine Hz. Ömer döneminde oluşturulmuştur. Dini ve hukuki sorunlar mahkemelerde  “Kadılar “ tarafından karara bağlanırdı. Dini ve hukuki sorunlar İslam fıkhına göre karara bağlanırdı.

B. ORDU
        İslam’ın ilk yıllarında düzenli bir ordu yoktu .Eli silah tutan herkez asker sayılırdı.İslam Devleti’nin büyümesi ile beraber düzenli bir orduya ihtiyaç duyuldu. İlk düzenli  İslam ordusu da yine Hz. Ömer döneminde oluşturuldu. HZ. Osman döneminde Şam valisi Muaviye tarafından İlk İslam donanması kuruldu.İslam Devleti’nin önemli merkezlerinde sürekli ordu bulundurmak ülk güvenliği açısından zorunlu idi. Bunun için ülkenin değişik yerlerinde ordugahlar(orduşehir) kuruldu.
         Abbasilerle birlikte İslam Ordularında Türklerin etkinliği artmaya başladı. Zamanla bütün askeri işler Türklerin eline geçti. Türkler İslam dinine ilk önce askeri açıdan hizmet ettiler.

C.SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT:
 Emeviler döneminde  İslam Devletinde yaşayana halk dört ayrı sınıfa ayrılmıştı. Bunlar:
a.Müslüman Araplar     b. Arap olmayan Müslümanlar           c. Müslüman olmayanlar( Gayr-i Müslimler,Hıristiyanlar,Yahudiler)         d. Köleler
           Abbasilerle birlikte bu sınıflaşma üçe inmiş ,Müslümanlar arasındaki ayrım ortadan kalkmıştır.
       İslam Devleti’nin devlet hazinesine ‘ Beytül Mal ‘ deniyordu. Beytül Mal’ın başlıca gelir  kaynakları şunlardı.
a.     Öşür: Müslümanlardan alınan onda bir toprak vergisine denir.
b.   Haraç ve Cizye : Müslüman olmayanlardan alınan toprak vergisine haraç , sağlıklı gayri müslim erkeklerden askerlik karşılığı alınan vergiye de cizye deniyordu.
c.   Zekat ve sadaka: Müslümanlar zekat ve sadakayı devlete veriyordu. Devlet bu zekat ve sadakayı  ihtiyaç sahiplerine dağıtıyordu.
d.    Ganimet : Savaşlarda elde edilen ganimetin beşte biri devlet hazinesine aitti. 
      e.    Diğer gelirler : Vergi, gümrük,maden,tuz vb....
         İslam Devletin de ilk para  Emevi halifesi Addulmelik döneminde basılmıştı. Altın paraya dinar, gümüş paraya dirhem deniyordu.
Ç. YAZI DİL VE EDEBİYAT
           Sami  dil gurubundan olan Arapça oldukça zengin bir dildi. İslam dininin yayılması ve yapılan fetihler sonucunda Arapça, bütün İslam dünyasının ortak bir dili haline geldi.Arapça’nın ortak bir dil durumuna gelmesinde,Arapça’nın Kuran dili olması ve ibadetlerin Arapça olarak yapılmasının büyük bir önemi vardı.-Emevi halifesi Abdulmelik zamanında Arapça devletin Resmi dili haline getirildi. Zamanla Arapça daha da gelişerek bilim ve edebiyat dili haline geldi.Arap olmayan Müslümanlarda bilimsel eserlerinin Arapça olarak yazmaya başladılar. Okullarda Arapça eğitim yaygınlaştı. Türklerde Arapça dan oldukça fazla etkilenmişlerdir.İslam dinine girişle birlikte Arap alfabesi kabul edilmiş,Arapça dan birçok kelime Türkçe’ye girmiştir.
         İslam öncesinde Araplarda yazılı bir edebiyat yoktu.Şiir ve güzel söz söyleme( Belegat ) sanatları gelişmişti. Bu durum daha sonra da devam etmiştir.Arap edebiyatının gelişmesinde Peygamberimizin hayatını anlatan ( siyer ) ve savaşlarını anlatan ( megazi ) adlı eserlerin büyük önemi  vardır.

D. BİLİM
         İslam Dünyasında bilimsel  alanda ilk gelişmeler Emevilerle birlikte başladı. Bu dönemde İran,Hint, Süryani,,Yunan dillerinden birçok eser Arapça’ya tercüme edildi. Tercüme faaliyetleri Abbasiler döneminde da ha yoğunlaştı.Tercüme faaliyetleri sonucunda eski medeniyetlere ait önemli bilgiler İslam Dünyasına giriyor ve Müslüman bilginler bu bilgilere kendi bilgilerini de katarak  yeni ve daha gelişmiş bir bilim ortaya çıkarıyorlardı. İslam Dünyasından bilimsel faaliyet konusunda Endülüs  Emevileri bir hayli öne çıkmışlar ve başı çekmişlerdir.Başta Bağdat ve Kurtuba şehirleri olmak üzere  İslam Dünyasının birçok yerinde kütüphaneler ve medreseler ( üniversite) açılmıştı. 8. Yüzyıl ile 12. yüzyıllar arasında dünyada bilimsel faaliyet alanında İslam dünyası bir numara olma özelliği taşımıştır. Avrupalılar kendi medeniyetlerini Müslümanlardan öğrendikleri sayesinde kurmuşlardır.Avrupa da meydana gelen rönesans ve reform hareketlerinde İslam medeniyetinin büyük bir katkısı vardır.
         Türklerde İslam medeniyetinin gelişimine büyük katkılarda bulunmuşlardır.
         İslam kültür ve medeniyetinde bilimler  iki genel gruba ayrılmıştı. Bunlar:
1.İslami Bilimler
     a.Tefsir:Kuran ayetlerini açıklayan ve yorumlayan  bilim dalıdır. Kuran’ı açıklayan kişilere de (Müfessir) denir. Tefsir alanında ortaya konan başlıca önemli bilim adamları  şunlar                 1.Taberi       2. Zemahşeri      3.İbn’ül Arabi       4. Fahruddin Razi    5. İbn-i Kesir
       b.Kıraat: Kuran-ı Kerim’in doğru okunması öğreten ve açıklayan bilim dalıdır.
       c. Fıkıh: İslam  Hukukuna denir. İslam hukuk bilginlerine de ( fakih ) denir. Fakihlerin verdikleri kararlara da (Fetva ) denir. Mahkemelerde görülen davalar, devlet işleri hep fetvalara göre uygulanırdı. Fıkıh alanında önemli çalışmalar yapan başlıca önemli fakihler şunlardır:
 1.Ebu Hanife      2.İmam Malik        3.İmam Şafii      4.  İbn-i Hanbel    
      d.Kelam:  İman ve inanç esaslarını  delileri ile  birlikte açıklayan bilim dalıdır. Kelam konusunda en önemli  isimler İmam El Gazali ve İbnül Arabi ‘dir.
    e.Hadis: Peygamberimizin sözlerini, kaynakları ile  beraber ortaya sunan bilim dalıdır. Hadis bilimi peygamberimize ait sözleri kaynaklarına inerek araştırır,toplar ,yanlış ve doğruları birbirinden ayırmak için çalışır. Hadis  Müslümanların Kuran-ı Kerim’den sonra başvurdukları ikinci önemli  kaynaktır. Hadis bilimi konusunda çalışmlar yapan başlıca bilginler şunlardır.
 1.İmam Buhari         2.İmam Tirmizi       3. İmam Müslim        4.Malik bin Enes

2.Akli ( pozitif ) Bilimler
          Tıp,matematik,astronomi,kimya,felsefe tarih,coğrafya gibi bilim dallarına denir. Müslümanlar özellikle halife Harun Reşid ve Memun döneminde tercüme faaliyetleri sayesinde birçok bilgiyi öğrenmişler ve bu bilgileri geliştirmişlerdi.  Bu dönemde İslam Dünyası Bilim alanında oldukça ileri gitmiş ve her alanda birçok bilim adamı yetişmiştir. Akli bilimlerde yetişen  başlıca önemli bilim adamları şunlardır:
1.Tıp:Ebu Bekir er-Razi  , İbn-i Sina

2.Matematik: Harezmi , İbn-i Cemşid,  Biruni , Ömer Hayyam.

3.Kimya: Cebir bin  Hayyan, El-Maksidi

4.Felsefe : Farabi, El- Kindi.

5.Astronomi : El- Battani, Ali  Kuşçu.

6.Tarih : Mesudi, Taberi, İbn-i Haldun.

7.Coğrafya : İbn-i Batuta, İbn-i Havkal.

E. EĞİTİM-ÖĞRETİM
           İslam dini eğitime, bilgiye çok  büyük önem veriyordu.  Kuran’ın ilk ayetinin “oku” olması ,ve diğer pek çok ayet ve peygamberimizin hadisleri bu konuyu açıkça göstermektedir.Eğitim-öğretim alanında en büyük gelişme Abbasiler döneminde oldu.Camiler eğitim-öğretim çalışmalarında yetersiz kalınca bunların yanına okullar açılmaya başlandı.Halife Me’mun zamanında  Bağdat’ta        ( Beyt ül Hikme )  adında  ilk yüksek öğrenim kurumu açıldı.X. yüzyılda ilk medreseler açılmaya başlandı. İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler kurdu. Alparslan’ın veziri Nizamü’l- Mülk tarafından Bağdat  kurulan bu medreseye  kurucusundan dolayı “ Nizamiye medreseleri” adı verilmiştir. Nizamiye medreseleri örnek alınarak İslam Dünyasının birçok yerinde yeni medreseler açılmıştır.

F.SANAT
      İslam Dinini yaymak için yapılan fetihler  aynı zamanda İslam sanatının gelişmesini de sağlamıştır. Çünkü fethedilen ülkelerdeki sanat anlayışı İslam sanatını da etkiliyordu. Bunun  sonucunda  farklı sanat anlayışlarından oluşan yeni ve daha gelişmiş bir İslam sanatı ortaya çıkmış oldu.
         İslam sanatında en büyük gelişme mimari alanda olmuştur.İslam Devleti’nin her yerine camiler ,medreseler,köprüler ,hanlar, kervansaraylar yapılmıştır.mimari eserlerde kubbe ve kemer kavramları Türklerden Araplara geçti ve eserlerde kullanılmaya başlandı.Camilerde mihrap,minare ve şadırvan gibi yapılar ilk olarak Emeviler zamanında kullanılmaya başlanmıştır.
         İslam sanatında gelişen belli başlı sanat dalları şunlardır:
1.Mimari    2.Minyatür    3. Hat ( Güzel yazı )     4. Tezhip      5. Oymacılık         6. Kakmacılık

7.Sedef işlemeciliği      8.Çinicilik.

0 yorum:

Yorum Gönder