İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİ
İslam kültür ve medeniyeti deyince bunu sadece Araplara veya diğer Müslümanlar
ait bir kültür ve medeniyet olarak düşünmek yanlış olur. İslam medeniyeti
içerisinde bir çok medeniyetin katkısı vardır. Fetihler yolu ile Müslümanlar,İran, Hint, Yunan,Helen, Mısır,
Süryani, Bizans gibi köklü ve zengin
medeniyetlerle karşılaşmışlardı. Bütün bu medeniyetlerden birçok yeni kavram
öğrenen Müslümanlar bunlara yenisini katarak daha güçlü bir medeniyetin oluşumunu( İslam
Medeniyeti) sağladılar. Bütün bunlar
bize İslam medeniyeti içerisinde birçok medeniyetin etkisi olduğunu
göstermektedir. Türkler İslam medeniyetini Cihan Şumul bir hale ( bütün dünya
da etkili, uluslar arası boyutta) getirmişlerdir.
İslam medeniyetinin başlıca
unsurları şunlardır.
A.
DEVLET YÖNETİMİ
İslam
Devleti’nin devlet teşkilat yapısı ilk defa Hz. Ömer döneminde
oluşturulmuştur.Yine ilk devlet hazinesi olan ( Beytül Mal ) Hz. Ömer döneminde oluşturulan bir diğer teşkilat
yapısıdır. Emevilerle birlikte İslam Devleti’nin sınırları çok genişlediği için
ülke eyaletlere bölündü. Abbasilerle
birlikte devlet yönetimine “Vezirlik, Divan” gibi teşkilatlar da eklenmiştir.
Divan da devlet işleri görüşülüp karara varılıyordu. Divan değişik bölümlerden
oluşuyordu.Her bölüm kendisine ait işlerle ilgilenirdi.
İslam Devleti’nin ilk başkenti Medine
idi.Hz.Ali döneminde Kufe başkent oldu.Emeviler döneminde Şam, Abbasiler
döneminde Bağdat başkent oldu.
İlk adli teşkilat yapısı yine Hz.
Ömer döneminde oluşturulmuştur. Dini ve hukuki sorunlar mahkemelerde “Kadılar “ tarafından karara bağlanırdı. Dini
ve hukuki sorunlar İslam fıkhına göre karara bağlanırdı.
B.
ORDU
İslam’ın ilk yıllarında düzenli bir ordu yoktu
.Eli silah tutan herkez asker sayılırdı.İslam Devleti’nin büyümesi ile beraber
düzenli bir orduya ihtiyaç duyuldu. İlk düzenli
İslam ordusu da yine Hz. Ömer döneminde oluşturuldu. HZ. Osman döneminde
Şam valisi Muaviye tarafından İlk İslam donanması kuruldu.İslam Devleti’nin
önemli merkezlerinde sürekli ordu bulundurmak ülk güvenliği açısından zorunlu
idi. Bunun için ülkenin değişik yerlerinde ordugahlar(orduşehir) kuruldu.
Abbasilerle birlikte İslam Ordularında
Türklerin etkinliği artmaya başladı. Zamanla bütün askeri işler Türklerin eline
geçti. Türkler İslam dinine ilk önce askeri açıdan hizmet ettiler.
C.SOSYAL
VE EKONOMİK HAYAT:
Emeviler döneminde İslam Devletinde yaşayana halk dört ayrı
sınıfa ayrılmıştı. Bunlar:
a.Müslüman
Araplar b. Arap olmayan Müslümanlar c. Müslüman olmayanlar( Gayr-i
Müslimler,Hıristiyanlar,Yahudiler)
d. Köleler
Abbasilerle birlikte bu sınıflaşma üçe
inmiş ,Müslümanlar arasındaki ayrım ortadan kalkmıştır.
İslam Devleti’nin devlet hazinesine ‘
Beytül Mal ‘ deniyordu. Beytül Mal’ın başlıca gelir kaynakları şunlardı.
a. Öşür: Müslümanlardan alınan onda bir toprak vergisine
denir.
b. Haraç ve Cizye : Müslüman olmayanlardan alınan toprak
vergisine haraç , sağlıklı gayri müslim erkeklerden askerlik karşılığı alınan
vergiye de cizye deniyordu.
c. Zekat ve sadaka: Müslümanlar zekat ve sadakayı
devlete veriyordu. Devlet bu zekat ve sadakayı
ihtiyaç sahiplerine dağıtıyordu.
d. Ganimet : Savaşlarda elde edilen ganimetin beşte biri
devlet hazinesine aitti.
e. Diğer gelirler : Vergi,
gümrük,maden,tuz vb....
İslam Devletin de ilk para Emevi halifesi Addulmelik döneminde
basılmıştı. Altın paraya dinar, gümüş paraya dirhem deniyordu.
Ç.
YAZI DİL VE EDEBİYAT
Sami dil gurubundan olan Arapça oldukça zengin bir
dildi. İslam dininin yayılması ve yapılan fetihler sonucunda Arapça, bütün
İslam dünyasının ortak bir dili haline geldi.Arapça’nın ortak bir dil durumuna
gelmesinde,Arapça’nın Kuran dili olması ve ibadetlerin Arapça olarak
yapılmasının büyük bir önemi vardı.-Emevi halifesi Abdulmelik zamanında Arapça
devletin Resmi dili haline getirildi. Zamanla Arapça daha da gelişerek bilim ve
edebiyat dili haline geldi.Arap olmayan Müslümanlarda bilimsel eserlerinin
Arapça olarak yazmaya başladılar. Okullarda Arapça eğitim yaygınlaştı. Türklerde
Arapça dan oldukça fazla etkilenmişlerdir.İslam dinine girişle birlikte Arap
alfabesi kabul edilmiş,Arapça dan birçok kelime Türkçe’ye girmiştir.
İslam öncesinde Araplarda yazılı bir
edebiyat yoktu.Şiir ve güzel söz söyleme( Belegat ) sanatları gelişmişti. Bu
durum daha sonra da devam etmiştir.Arap edebiyatının gelişmesinde
Peygamberimizin hayatını anlatan ( siyer ) ve savaşlarını anlatan ( megazi )
adlı eserlerin büyük önemi vardır.
D.
BİLİM
İslam
Dünyasında bilimsel alanda ilk
gelişmeler Emevilerle birlikte başladı. Bu dönemde İran,Hint, Süryani,,Yunan
dillerinden birçok eser Arapça’ya tercüme edildi. Tercüme faaliyetleri
Abbasiler döneminde da ha yoğunlaştı.Tercüme faaliyetleri sonucunda eski
medeniyetlere ait önemli bilgiler İslam Dünyasına giriyor ve Müslüman bilginler
bu bilgilere kendi bilgilerini de katarak
yeni ve daha gelişmiş bir bilim ortaya çıkarıyorlardı. İslam Dünyasından
bilimsel faaliyet konusunda Endülüs
Emevileri bir hayli öne çıkmışlar ve başı çekmişlerdir.Başta Bağdat ve
Kurtuba şehirleri olmak üzere İslam
Dünyasının birçok yerinde kütüphaneler ve medreseler ( üniversite) açılmıştı.
8. Yüzyıl ile 12. yüzyıllar arasında dünyada bilimsel faaliyet alanında İslam
dünyası bir numara olma özelliği taşımıştır. Avrupalılar kendi medeniyetlerini
Müslümanlardan öğrendikleri sayesinde kurmuşlardır.Avrupa da meydana gelen
rönesans ve reform hareketlerinde İslam medeniyetinin büyük bir katkısı vardır.
Türklerde İslam medeniyetinin
gelişimine büyük katkılarda bulunmuşlardır.
İslam kültür ve medeniyetinde
bilimler iki genel gruba ayrılmıştı.
Bunlar:
1.İslami
Bilimler
a.Tefsir:Kuran
ayetlerini açıklayan ve yorumlayan bilim
dalıdır. Kuran’ı açıklayan kişilere de (Müfessir) denir. Tefsir alanında ortaya
konan başlıca önemli bilim adamları
şunlar
1.Taberi 2. Zemahşeri 3.İbn’ül Arabi 4. Fahruddin Razi 5. İbn-i Kesir
b.Kıraat: Kuran-ı Kerim’in doğru
okunması öğreten ve açıklayan bilim dalıdır.
c. Fıkıh: İslam Hukukuna denir. İslam hukuk bilginlerine de (
fakih ) denir. Fakihlerin verdikleri kararlara da (Fetva ) denir. Mahkemelerde
görülen davalar, devlet işleri hep fetvalara göre uygulanırdı. Fıkıh alanında
önemli çalışmalar yapan başlıca önemli fakihler şunlardır:
1.Ebu Hanife 2.İmam Malik 3.İmam Şafii 4.
İbn-i Hanbel
d.Kelam: İman ve inanç esaslarını delileri ile
birlikte açıklayan bilim dalıdır. Kelam konusunda en önemli isimler İmam El Gazali ve İbnül Arabi ‘dir.
e.Hadis: Peygamberimizin sözlerini,
kaynakları ile beraber ortaya sunan
bilim dalıdır. Hadis bilimi peygamberimize ait sözleri kaynaklarına inerek
araştırır,toplar ,yanlış ve doğruları birbirinden ayırmak için
çalışır. Hadis Müslümanların Kuran-ı
Kerim’den sonra başvurdukları ikinci önemli
kaynaktır. Hadis bilimi konusunda çalışmlar yapan başlıca bilginler
şunlardır.
1.İmam Buhari 2.İmam Tirmizi 3. İmam Müslim 4.Malik bin Enes
2.Akli
( pozitif ) Bilimler
Tıp,matematik,astronomi,kimya,felsefe
tarih,coğrafya gibi bilim dallarına denir. Müslümanlar özellikle halife Harun
Reşid ve Memun döneminde tercüme faaliyetleri sayesinde birçok bilgiyi
öğrenmişler ve bu bilgileri geliştirmişlerdi.
Bu dönemde İslam Dünyası Bilim alanında oldukça ileri gitmiş ve her
alanda birçok bilim adamı yetişmiştir. Akli bilimlerde yetişen başlıca önemli bilim adamları şunlardır:
1.Tıp:Ebu
Bekir er-Razi , İbn-i Sina
2.Matematik:
Harezmi , İbn-i Cemşid, Biruni , Ömer
Hayyam.
3.Kimya:
Cebir bin Hayyan, El-Maksidi
4.Felsefe
: Farabi, El- Kindi.
5.Astronomi
: El- Battani, Ali Kuşçu.
6.Tarih
: Mesudi, Taberi, İbn-i Haldun.
7.Coğrafya
: İbn-i Batuta, İbn-i Havkal.
E.
EĞİTİM-ÖĞRETİM
İslam
dini eğitime, bilgiye çok büyük önem
veriyordu. Kuran’ın ilk ayetinin “oku”
olması ,ve diğer pek çok ayet ve peygamberimizin hadisleri bu konuyu açıkça
göstermektedir.Eğitim-öğretim alanında en büyük gelişme Abbasiler döneminde
oldu.Camiler eğitim-öğretim çalışmalarında yetersiz kalınca bunların yanına
okullar açılmaya başlandı.Halife Me’mun zamanında Bağdat’ta ( Beyt ül Hikme ) adında
ilk yüksek öğrenim kurumu açıldı.X. yüzyılda ilk medreseler açılmaya
başlandı. İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler kurdu. Alparslan’ın
veziri Nizamü’l- Mülk tarafından Bağdat
kurulan bu medreseye kurucusundan
dolayı “ Nizamiye medreseleri” adı verilmiştir. Nizamiye medreseleri örnek
alınarak İslam Dünyasının birçok yerinde yeni medreseler açılmıştır.
F.SANAT
İslam
Dinini yaymak için yapılan fetihler aynı
zamanda İslam sanatının gelişmesini de sağlamıştır. Çünkü fethedilen
ülkelerdeki sanat anlayışı İslam sanatını da etkiliyordu. Bunun sonucunda
farklı sanat anlayışlarından oluşan yeni ve daha gelişmiş bir İslam
sanatı ortaya çıkmış oldu.
İslam sanatında en büyük gelişme mimari
alanda olmuştur.İslam Devleti’nin her yerine camiler ,medreseler,köprüler
,hanlar, kervansaraylar yapılmıştır.mimari eserlerde kubbe ve kemer kavramları
Türklerden Araplara geçti ve eserlerde kullanılmaya başlandı.Camilerde
mihrap,minare ve şadırvan gibi yapılar ilk olarak Emeviler zamanında
kullanılmaya başlanmıştır.
İslam sanatında gelişen belli başlı
sanat dalları şunlardır:
1.Mimari 2.Minyatür 3. Hat ( Güzel yazı ) 4. Tezhip 5. Oymacılık 6. Kakmacılık
7.Sedef
işlemeciliği 8.Çinicilik.
0 yorum:
Yorum Gönder