Kelimelerde
zamana ve sahaya bağlı olarak sürekli değişmelerin, gelişmelerin olması dilin
canlılığının bir göstergesidir. Dil durağan değil, dinamik bir yapıya sahiptir.
Dilin söz varlığını oluşturan kelimelerdeki sesler, heceleri ve kelimeleri
oluştururken tarihî süreç içerisinde düşerler, yer değiştirirler, türerler,
başka seslere benzerler. İşte bütün bunlar, ses olayları başlığı altında incelenir. Dilde ses olayları, çeşitli
sebeplerden kaynaklanır. Bunlardan başlıcaları aşağıda özetlenmiştir:
Ses olaylarının sebepleri
a) Dilin ses özellikleri: Türkçede kelime sonunda b, c, d, g sesleri olmadığı için Arapça
kitâb kelimesi Türkçeye kitap şeklinde geçmiştir. Uzun ünlü
olmadığı için de â ünlüsü kısalarak
normal a’ya dönüşmüştür.
b) Başka seslerin etkisi: Bazı sesler, yanlarındaki diğer seslere
etki ederek onları kendilerine benzetirler, değiştirirler. Meselâ, anbar kelimesindeki b sesi,
yanındaki n’ye etki ederek onu,
kendisi gibi dudak ünsüzü olan (m)
yapmıştır. Böylece kelime, ambar
şekline dönüşmüştür.
Yaşıl kelimesinin yeşil’e dönüşmesinin sebebi, y ve ş seslerinin inceltici etkisidir.
c) Vurgu:
Türkçede orta hece vurgusu genellikle zayıf olduğu için bu hecedeki ünlüler
bazen daralır bazen de düşerler: Tasarıla>
tasarla, besileme> besleme, yalınız > yalnız vb. gibi.
ç) Zayıf sesler: ğ, h, ı, l, n,
r, y, z sesleri zayıf sesler olduğu için bazı ses olaylarına sebep olurlar:
ağabey > âbi, hastahane > hastane,
pek iyi > peki, bir daha> bi daha, soğan> soan, uğur> uur, ınanmak
> inanmak.
d) Söyleyiş güçlüğü ve kakofoni: Bazı seslerin yan yana gelmesi söyleyiş
güçlüğüne veya kakofoniye sebep olur. Bu durumda bazı ses olayları olur: büyükcek > büyücek, küçükçük >
küçücük, ufakcık > ufacık.
Ses
olaylarının sebebini, dildeki en az emek
yasasına bağlamak mümkündür.
SES OLAYLARI
1. Ses türemeleri
Ünlü
türemesi ve ünsüz türemesi şeklinde görülür:
a) Ünlü türemesi
Genellikle,
alınma kelimelerde görülen bu ses olayına Türkçe kelimelerde de rastlamak
mümkündür. Ünlü türemesi kelimenin başında, ortasında veya sonunda olabilir: station > istasyon, scala > iskele, limon > ilimon, Recep>İrecep; tren > tiren, kral > kıral,
spor > sipor; akl > akıl, ömr > ömür;
bircik > biricik, giderkene.
b) Ünsüz türemesi
İki
şekilde görülür. Birincisinde, ünlüyle biten kelimeye ünlüyle başlayan bir ek
getirileceği zaman bu iki ünlü arasında yardımcı bir ünsüz ( y, n) türer: bilgi-y-e, Ali-y-i, sevdi – y – di, soru – y
- u; bu-n-u, şu-n-u, evi-n-e.
İkincisi,
-daha çok ağızlarda- ünlüyle başlayan kelimelerin başında y, h ünsüzlerinin türemesi şeklinde görülür: avlu>havlu, ayva>hayva, elbet>helbet, ücra>hücra,
örümcek>hörümcek; ıldız>yıldız, ırak>yırak, inmek>yinmek.
2. Ünsüz ikizleşmesi
Kelime
içinde bir ünsüzün iki defa söylenerek ikizleşmesi olayıdır. Daha çok ağızlarda
görülür: yeddi, sekkiz, dokkuz, eşşek; bilemedim> bilemmedim,
sakız>sakkız; anne (<ana), elli (50) (<elig).
Ünsüz
ikizleşmesi, ünsüz türemesinin özel bir türü olarak da değerlendirilebilir.
3. Ses düşmeleri
Kelimedeki
bir veya birkaç sesin, dilin ses özelliklerinden kaynaklanan sebeplerle düşmesi
olayıdır. Kaybolan sesin kelimedeki yerine göre ve kaybolma şekline göre
aşağıdaki şekillerde incelenirler:
a) Ön ses düşmesi: ısı+cak > sıcak.
b) Orta hece ünlüsünün düşmesi
Orta
hecenin vurgusuz olması sebebiyle, özellikle ğ, r, y, z zayıf ünsüzlerinin yanındaki ünlünün düşmesi olayıdır: ağızı > ağzı, boyunum> boynum, buradan
> burdan, buyuruk > buyruk, dirilik > dirlik, gazete > gazte,
kıvırım > kıvrım, oğulu > oğlu, satılık > satlık, yalınız > yalnız,
yanılış > yanlış.
c) Ünsüz düşmesi
Seslerin
birleşmesi sırasında söyleyiş güçlüğü veya zayıf sesler (g, h, n, l, r, y, z)
sebebiyle bir ünsüzün düşmesi olayıdır:
küçük+çük > küçücük, ufak+rak > ufarak; kağan > kaan, soğan >
soan, soğuk > souk, uğur > uur;
yapurgak > yaprak; çift > çif, bir daha> bi daha, geliyor > geliyo.
ç) Hece düşmesi
Peş
peşe gelen ve sesleri birbirine benzeyen hecelerden birinin düşmesidir: alıyor (<ala yorır), başlayım
(<başlayayım), budur (<bu durur), pazartesi (<pazar ertesi), söyleyim
(<söyleyeyim).
d) Tekleşme
Genellikle
alınma kelimelerdeki aynı cinsten ve yan yana bulunan iki ünsüzden birinin
dilin ses özelliğine uyarak düşmesidir:Edebiyyat
> edebiyat, hammâl > hamal, kemmiyyet > kemiyet, medeniyyet
>medeniyet.
e) Ünlü birleşmesi
İlki
ünlüyle biten, ikincisi ünlüyle başlayan ve her zaman birlikte kullanılan
birleşik kelimelerde, peş peşe gelen ünlülerin kaynaşarak bir ünlü hâline
gelmesiyle ortaya çıkan ses olayıdır: bulamaç
(<bulama+aş), cumartesi (<cuma+ertesi), Delorman (<Deli orman),
kahvaltı (<kahve+altı), nasıl (<ne+asıl) niçin (<ne+için).
f) Hece kaynaşması
ğ,
h, y zayıf ünsüzleri bazen iki ünlü arasında eriyerek kaybolur, kalan iki ünlü
kaynaşarak tek ünlü olur. Dolayısıyla bir hece eksilmiş olur: âb (< ağabey), ayol (< ay oğul),
eczâne (< eczâhâne), eyvallah (< eyi vallah), pastane (< pastahâne), peki (< pek
iyi).
4. Yer değiştirme (göçüşme)
Kelimedeki
iki ünsüzün yer değiştirmesi şeklinde ortaya çıkan ve ağızlarda çok görülen bir
ses olayıdır: gibi-bigi, cereyan-ceyran, çömlek-çölmek, ekşi-eşki,
gömlek-gölmek, ileri-ireli, kibrit-kirbit, kirpi-kipri, kirpik-kiprik, köprü-körpü, lânet-nalet,
memleket-melmeket, Meryem-Meyrem, ödünç-öndüç, öğrenmek-örğenmek, sarımsak-samırsak,
toprak-torpak, yalvarmak-yavralmak, yüksek-yüsgek. Bu örneklerde birinci
şekiller doğru, ikinciler yanlıştır.
5. Benzeşme (asimilasyon)
Kelime
içinde bir araya gelen seslerden birinin diğer sesi kendisine benzetmesi demek
olan benzeşme, Türkçede çok görülen ses olaylarından biridir. Benzeşme, yan
yana gelen sesler arasında olabileceği gibi uzakta olan sesler arasında da
mümkündür.
Türkçenin
ses kurallarının çoğu, benzeşmeyle yakından ilgilidir. Bunlardan en önemlileri
ses uyumlarıdır. (Ses uyumları konusu yukarıda anlatıldığı için burada tekrar
edilmeyecektir.)
Benzeşme,
çeşitli şekillerde görülür:
a) İlerleyici benzeşme
Önceki
ünsüzün, sonraki ünsüzü kendine benzettiği benzeşmedir: anlamak > annamak, bunlar> bunnar, karanlık > karannık,
nişanlı > nişannı, samanlık > samannık, yazsınlar > yazsınnar.
b) Gerileyici benzeşme
Sonraki
ünsüzün, önceki ünsüzü kendine benzetmesi olayıdır: birlikte > billikte,
gözsüz > gössüz, kalmazsa > kalmassa, tarla > talla, terli > telli,
türlü> tüllü.
c) Oluşum noktası benzeşmesi
Kelime
içinde yan yana bulunan ünsüzlerden birinin diğerini kendi oluşum noktasına
çekmesi olayıdır: Anbar, onbaşı,
çarşanba, penbe, perşenbe kelimelerindeki b dudak ünsüzü yanındaki n’yi
kendi oluşum noktasındaki bir diğer dudak ünsüzü olan m’ye çevirerek kelimelerin
ambar, ombaşı, çarşamba, pembe, perşembe şekline dönüşmesine sebep
olmuştur.
6. Ses değişmeleri
Bir
sesin başka bir sese dönmesiyle ilgili ses olayları aşağıda sıralanmıştır:
a) Orta hece ünlüsünün değişmesi
Orta
hecenin vurgusuzluğu ve y sesinin
zayıflığı sebebiyle orta hecedeki geniş ünlünün daralması olayıdır: başlıyor (<başla-yor), diyor(<de-yor),
gülmüyor (<gülme-yor), yiyor(<ye-yor).
b) Sedalılaşma (yumuşama)
Kelime
sonunda iki ünlü arasında kalan p, ç, t,
k sedasız seslerinin sedalılaşarak b,
c, d ve g’ye dönmesidir: çorap+ı > çorabı, genç+i > genci,
kanat+ı > kanadı, konak+a > konağa.
Tek
heceli kelimelerin çoğunda ve sedalılaşma olduğunda anlamı değişecek
kelimelerde yumuşama olmaz: atı, haçı,
saça, suçu, otu.
c) Aykırılaşma
Birbirine
benzeyen veya aynı olan iki ünsüzden birinin başkalaşmasıdır: ahçı (<aşçı)*; aktar (<attâr), muşamba (<muşamma).Türkçede ikiz ünlü
(şedde) bulunmadığı için alınma kelimelerdeki ikiz ünlüden biri değişmiştir.
Bunların
dışında da ses değişiklikleri vardır: inmek
- enmek, demek –dimek, yemek - yimek (e - i); börek - bürek, büyük – böyük,
güzel - gözel (ö - ü); kuş - guş, koyun - goyun (k - g) parmak - barmak,
pastırma - basdırma (p - b); ben - men, binmek - minmek, boncuk - muncuk (b -
m); ögmek - öğmek - övmek, dögmek - döğmek - dövmek, (g-v);
kogmak-koğmak-kovmak (ğ-v); tag>dağ.
Yukarıda
sıralanan ses olaylarından bazıları ağız özelliklerinden kaynaklanır ve sadece
söyleyişle ilgilidir. Bu kelimelerde görülen ses olayları, yazı diline
yansıtılmaz. Konuşma diliyle yazı dilinin birbirine mümkün olduğu kadar
yaklaştırılması, söyleyişe ait bu özelliklerin kültür diline, ortak dile
taşınmamasıyla sağlanacaktır.
Türkçenin
ses özellikleri iyi bilinmekle herhangi bir kelimenin Türkçe olup olmadığı
kolaylıkla ayırt edilebilir. Ana dile sahip çıkma bilinciyle anlamdaş
kelimelerden Türkçe olanları seçmek de kolaylaşır. Ses ve yapı özelliklerine
göre Türkçe olan kelimeler kullanmaya özen gösterilmelidir.
Uyarılar:
1. Dildeki bu ses olaylarından sadece
söyleyişte kalanlarla yazı diline geçenler arasındaki farklara dikkat ediniz: ombaşı - onbaşı, Istambul - Istanbul,
gelcekler - gelecekler, barmak - parmak, bilmeyor - bilmiyor vb. örneklerde
olduğu gibi.
2.
Ses özellikleri ve ses olaylarının kelimelerin imlâsıyla doğrudan ilgili yönlerine
bilhassa dikkat edilmelidir: trend -
tirend, spor - sipor, uğur - uur, biçki - biçgi, içki - işgi, gazete - gaste /
gazte, memleket - melmeket, eczahane - eczane, sütçü - südcü, işçi - içci, çift - çif, gibi örneklerde önce yazılanlar doğru,
sonrakiler yanlıştır.
3.
babası,
altışar gibi örneklerdeki s, ş
ünsüzleri koruyucu ünsüz (yardımcı ses) değildir.
0 yorum:
Yorum Gönder