15 Ağustos 2014 Cuma



TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET

1.DEVLET YÖNETİMİ
 Türkler Müslüman olduktan sonra da devlet yönetimi  ile ilgili geleneklerine devam ettiler. Devlet hanedan ailesinin ortak malı sayılıyordu.
         Karahanlı Devleti kurulduğu coğrafya itibari ile Türk Devlet anlayışını aynene sürdüren bir devletti. Hükümdarlar da “kara” ünvanı  kullanılıyordu. Sultan ünvanını ilk kullanan Türk Hükümdarı Gazneli Mahmut ( Sultan Mahmut ) olmuştur.
         Devlet işleri Büyük Divan denilen yerde görüşülüp karara bağlanırdı. Divanın alt kademeleri vardı. Her alt kademede ayrı bir iş görülürdü. Ülkeler kolay yönetim için eyaletlere ayrılmıştı. Eyaletlerde melikler görev yapardı.
         Moğol hükümdarlarına  “Kağan denirdi. Devlet işerinin görüşüldüğü ve karara bağlandığı yere de  “Kurultay” adı verilirdi. Ordu komutanlarına ise “noyan” adı verilirdi.
NOT: Ülkenin hükümdar ailesinin ortak malı sayıldığı düşüncesi bütün Türk Devletlerinde kabul görmüş ortak bir düşünce idi. Bu anlayış taht kavgalarına ve Türk devletlerinin kısa sürede yıkılmalarına neden olmuştur.

2.ADALET İŞLERİ
Türk-İslam Devletlerinde hukuk, Şeri ve Örfi olmak üzere ikiye ayrılırdı.Şeri hukuk ile ilgili davalara “kadı” bakardı.Örfi hukuk ile ilgili davalara bakan yüksek bir mahkeme vardı. Ordu içindeki anlaşmazlıklara “kadıasker”(kazasker) bakardı.

3. ORDU
         Türk Devletlerinde ordu sürekli olarak önemini korumuş  bir kurumdu. Türk Devlet anlayışında ve Türk Milleti’nin kültüründe ordu kavramı her zaman  için büyük önem taşımıştır.
         İslam öncesinde olduğu gibi , İslam sonrası da Türk Devletleri ‘nde ordu büyük önem taşımaya devam etti. Karahanlı Devleti’nde ordu  çeşitli Türk boylarından oluşuyordu. (Karahanlı Devleti kuruluş itibari ile tamamen Türk özelliği taşıyan bir devlettir.) Gazneliler Devleti’nde ise durum biraz daha farklı idi. Gazneliler Devleti’nin kuruluş itibari ile çok milletli bi,r yapıya sahipti. Bu durum orduda da kendini göstermişti. Gazneli ordusu birçok milletten oluşuyordu.  Büyük Selçuklu Devleti’nde  Türk ordusu çok daha gelişmiş ve büyümüştür.  Büyük Selçuklu ordusu altı ayrı bölümden oluşuyordu. Bunlar :
a.   Gulaman-ı Saray : Çeşitli milletlerden toplanan kölelerin özel bir eğitimle saray için yetiştirilmesi ile oluşmuş  askerlerdir.
b.    Hassa Askerleri: Çeşitli Türk boylarından oluşan atlı askeri birliklerdir.
c.   Melik ve Vali askerleri: Melikler ve valilerde savaş zamanı emrindeki askerlerle Sultan’ın ordusuna katılırdı.
d.   Bağlı Devlet ve Beyliklerin Askerleri: Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı devlet ve beylikler de savaşa zamanı Büyük Selçuklu Devleti’ne asker verirlerdi.( Ermeni ve Gürcü krallıkları gibi)
e.  Türkmenler : Göçebe olarak yaşayan Türkmenler savaş ortamına her an hazır bulunurlar ve gönüllü olarak Sultan’ın ordusuna katılırlardı.
f.   Sipahiler : İkta ( toprak sahibi )olanların, gelirlerinin bir bölümü ile beslemek zorunda oldukları askerleridir. Buna göre  ülke toprakları vergi gelirlerine göre bölümlere ayrılırdı . bu bölümlere ‘ İkta’ denirdi. Bu toprakları işleyen  çiftçiler ,devlete vermeleri gereken vergiyi  “Sipahi”ye verirlerdi. Sipahi de gelirinin bir bölümü ile atlı asker yetiştirirdi. Bu sisteme Osmanlı Devleti döneminde “Tımar “adı verilmiştir.
NOT :İkta “ sistemi  ilk defa Büyük Selçuklu Devleti  Veziri olan “ Nizamül- Mülk “ tarafından uygulanmıştır.

4. DİN VE İNANIŞ
         Türkler İslam dinine girdikten sonra bu dinin liderliğini  üstlenmişlerdi .İslam dinini geniş alanlara yaymak için fetih hareketlerine girişmişler ve Türkler sayesinde İslam  dini çok geniş alanlara yayılmış ve bir dünya dini haline gelmiştir. Bugün ,Pakistan , Hindistan ,Afganistan, Balkanlar gibi coğrafyalarda İslam dininin yayılması Türkler sayesinde olmuştur. Türkler İslam dininin daha çok Sünni- Hanefi ekolünü benimsemişlerdir. ( Hanefi mezhebine Türk mezhebi  de  denmektedir. ) Sünni İslam anlayışı yaymak ve korumak için mücadele etmişlerdir. ( Nizamül- Mülk’ün açmış olduğu Nizamiye medreselerinin amacı Sünni İslam anlayışını korumak ve geliştirmekti.)
         Türkler arasında  Sufilik ( Tasavvuf ) anlayışı da oldukça gelişmiştir. Sufilik hareketi  sonucunda birçok tarikat ortaya çıkmıştır. Bunların başlıcaları ; Rifailik, Kadirilik, Kübrevilik, Yesevilik, Ekberilik tir.  Bunlardan Yeseviliğin kurucusu bir  Türk –İslam alimi olan Hoca Ahmet Yesevi ‘dir. Hoca Ahmet Yesevi İslam Dini nin  Türkistan’da ( Orta Asya ) yayılmasında çok önemli bir role sahiptir. Bugün dahi Türkistan’da Hoca Ahmet Yesevi ,bütün Türk boyları tarafından kutsal kabul edilmektedir.

5. EKONOMİK HAYAT
          Türk –İslam Devletlerinde ekonomik hayat Büyük Selçuklu Devleti zamanında  büyük bir gelişme gösterdi. Ticaret yolları üzerine “Hanlar” ve “ kervansaraylar” inşa edildi.
       Türk –İslam Devletlerinde ülke toprakları yönetim bakımından dört ayrı bölüme  ayrılmıştı. Bunlar;
a. Has Toprakları: vergi gelirleri Sultan’a ait topraklardır.
b. İkta Toprakları :Gelirleri, Hizmet ve maaş karşılığı olarak kumandanlara ,askerlere ve devlet adamlarına bırakılan topraklarıdır. ( İkta sahibi olan devlet adamı veya komutan belirli sayıda  devlete asker  yetiştirmek zorundaydı. )
c. Mülk Toprakları : Kişilere ait topraklardır. Sahibi toprağı istediği gibi kullanma hakkına sahiptir.
e. Vakıf Toprakları : Okul, hastane gibi sosyal kurumların ihtiyaçlarını karşılamak için devlet tarafından bu kurumlara verilen topraklardır.
         Timur Devleti zamanında Tarım ve ticaretle uğraşanlardan alınan vergiye “tamga”  adı verilmiştir.

6. DİL VE EDEBİYAT
          Karahanlı Devleti’nde resmi dil Türkçe idi. Resmi yazılar Uygur alfabesi ile yazılıyordu. Karahanlı Devleti’nin bu milli kimliği sayesinde bu dönemde Türk kültürü oldukça gelişmiş ve Türk kültürü açısından çok önemli olan  birçok eser yazılmıştır. Gaznelilerde ve Büyük Selçuklu Devleti’nde ise durum biraz daha farklı idi.  Bu devletlerde bilim dili Arapça idi. Resmi dil olarak ta Farsça kullanılıyordu. Halk ise Türkçe konuşuyordu . Bu dönemlerde Türk kültür tarihi için önem taşıyan belli başlı eserler şunlardır.
a.  Divan-ı Lügat-it Türk –Kaşgarlı Mahmut : Türkçe ‘nin zengin bir dil olfuğunu göstermek ve Araplara Türkçe öğretmek amaci ile yazılmış bir eserdir.
b.    Şehname- Firdevsi

c.    Divan-ı Hikmet- Hoca Ahmet Yesevi

d.    Edip Ahmet – Atabet’ül Hakayık

e.    Yusuf  Has Hacip – Kutadgu Bilig
Moğollar kültür ve medeniyet alanında Türklerden önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Bu dönemde  Çağatay lehçesi bütün Orta Asya da etkinliğini arttırmıştı. Timur Devleti döneminin en ünlü yazar ve şairi “Ali Şir Nevai”dir.  Ali Şir Nevai , Türkçe’nin Farsça dan üstün bir dil olduğunu göstermek amacı ile “Muhakemat el  Lugateyn “ adlı bir eser yazmıştır. Babür Şah’ta Çağatay lehçesi ile  şiirler yazmıştır.  Özbek Hanlıklarından Hive Han’ı  “Ebu’l  Gazi  Bahadır Han”ın yazmış olduğu “Secere-i Türki “ ve “ Secere-i terakkime “dönemin ünlü diğer eserleridir.
7. BİLİM
     Karahanlılar döneminde  Türkistan’da bulunan  Semerkant,  Buhara, Kaşgar gibi şehirler öenmli bilim ve  sanat merkezleri olmuştu. Büyük Selçuklu Devleti döneminde açılan Nizamül- Mülk medreseleri de İslam medeniyetinde büyük öneme sahiptir.
         Türk- İslam Devletlerinde yetişen  önemli  bilim adamlarından bazıları  şunlardır;
a.Farabi- Felsefe                       c. İbn-i Sina –Tıp                   e. Uluğ Bey- Astronomi

b. Biruni – Matematik                d. Barani- Trigonometri          f. Ali  Kuşcu- Astronomi

8. SANAT
       Türk –İslam  Devletlerinde gelişen başlıca sanat dalları, çinicilik, minyatür, tezhip, ebru,süsleme,hat,oymacılık, kakmacılık ve mimaridir.


       TÜRK DÜNYASI- II

        (  XIII. – XIX. YÜZYIL )

1. MOĞOLLAR
         Orta Asya ‘nın  doğusunda Türklerle komşu olarak yaşayan  Moğollar, Türklerden ayrı bir millettir. Ancak aynı coğrafyada yaşamaları gereği  aralarında uzun dönem siyasi, ticari, kültürel ilişkiler olmuştur. Bu ilişkiler sonucunda Türkler ve Moğollar birbirlerinin kültürlerini etkilemiş ve benzer noktalar oluşmuştur. Moğollar ,Türkler gibi birçok devletin kuruluşuna imza atan, teşkilatçı bir yapıya sahip değildi. Moğollar tarih sahnesine ilk defa asıl adı Temuçin olan Cengizhan döneminde ortaya çıkmıştır.  Kısa sürede çok geniş sınırlara ulaşan bu devlet Cengizhan’ın ölümü ile dört ayrı parçaya ayrılmıştır. Bunlar:

A. ALTINORDU-ALTINORDA DEVLETİ :
Cengizhan’ın torunu Batuhan tarafından  Karadeniz’in kuzeyinde kurulmuştur.  Başkenti Saray şehri olan bu devletin sınırları Aral Gölünden Macaristan içlerine kadar uzanıyordu. Bu devlet Berkehan zamanında İslamiyeti kabul etmiş ve zamanla Türkleşmiştir.
NOT 1: İslamiyeti kabul eden Moğollar zamanla Türkleşme özelliği gösterirken ,İslam dinine girmeyen Moğollar kendi milli özelliklerini korumuşlardır. Müslüman olan  Moğollar yoğun  Müslüman –Türk nüfusu içerisinde zamanla erimişlerdir.
NOT 2: Moğolların kurmuş oldukları devletler tek başına Moğol karakteristiği oluşturmamakta, bu devletler üzerinde Türk etkisi de gözükmektedir. Moğol Devletlerinde Türk etkisinin bulunmasında , bu devletler içerisindeki yoğun Türk nüfusunun  yanında, Moğollara göre daha gelişmiş olan Türk Devlet geleneği ve Türk kültürünün de büyük etkisi vardır.
      Altınordu Devleti Toktamış Han zamanında Timur Devleti ile savaşmış ve Timur Altınordu Devleti ni yenmiştir. Timur’la yapılan bu savaş ülkeyi zor durumda bırakmış ve parçalanma sürecine girmiştir. Altınordu Devleti parçalanınca ortaya  değişik isimlerde hanlıklar ortaya çıktı. Ancak tek başlarına güçlü birer devlet olamayan bu hanlıklar birer birer Ruslar tarafından ortadan kaldırıldı ve Karadenizin kuzeyinde Rus egemenliği başladı.
NOT 3:  Timur’un Altınordu  Devleti’ni yenmesi Türk tarihi açısında büyük önem taşır. Bu savaşla gücünü kaybeden Altınordu Devleti parçalanmış bu durum en çok Rusların işine yaramıştır. Yani Timur  Rusların güçlenmesi ve Türk dünyasının başına bela olması sürecini başlatmış oldu. Bilindiği gibi Timur bir başka Türk Devleti olan Osmanlı Devleti ile de savaşmış ve bu devleti de yenerek, Türklerin Avrupa da ilerlemesini geçici olarak durdurmuştur. Ancak bütün bu ibareler Timur’un Türk dünyasına düşman olduğu  gibi bir kanıya varılmasını için yeterli değildir.
         Altınordu Devleti’nin parçalanması ile ortaya çıkan hanlıklar şunlardır.
a. Kırım Hanlığı          b. Kazan Hanlığı        
c.Kasım Hanlığı          
d. Ejderhan Hanlığı                       e. Küçüm Hanlığı       
f.Nogay Hanlığı  


B. İLHANLILAR
          Bu devlet Cengizhan’ın torunu Hulagu  han tarafından İran ‘da kuruldu.Daha sonra Azerbaycan’ı ve Irak’ı ele geçirerek sınırlarını genişlettiler. Abbasi Devletine son verdiler. Ancak Memlukler  İlhanlıları iki kez mağlup etmeyi başardı. İlhanlılar Gazan Mahmut Han zamanında İslamiyeti kabul ettiler. İslam dinine giren İlhanlılar zamanla Türkleşmeye başladılar.  XIV. Yüzyılda yıkılan bu devlet üzerinde Celayirler Devleti kuruldu.

C. ÇAĞATAYLILAR
         Cengizhan’ın oğlu Çağatay Han tarafından kuruldu. Kısa sürede orta Asya nın büyük bölümünü ele geçirdiler. İslamiyeti kabul eden Çağataylılar da hızla Türkleştiler. Çağatay Türkçesi , Moğolca’nın yerini aldı. Çağatay devletinde emirlik yapan Timur ,bu devletin zayıf durumunda yararlanarak  kısa sürede Çağatay Devleti’nin yönetimini ele geçirdi. Çağatay devleti Timur Devleti haline dönüştü.

D. KUBİLAY HANLIĞI
         Cengizhan’ın ölümünden sonra  Çin bölgesinde kurulmuştur.  Ancak Çin nüfusunun yoğunluğu onların sonunu hazırlamış ve bu devlet zamanla Çinlileşmiştir.

2. TİMUR DEVLETİ
         Çağatay Hanlığı yönetimini ele geçiren Timur ,kendi adına devleti yeniden kurdu. Ancak kendisi Cengizhan soyundan gelmediği için Çağatay Hanları soyundan gelen kişilerin hakan  yaptı. Ancak esas güç yine de Timur’un elindeydi.
NOT : Türk Devlet geleneğine göre devletin başına geçecek kişi kesinlikle hükümdar ailesi soyundan gelmelidir. Aksi halde halk tarafından yöneticiliği kabul görmez, itaat edilmezdi. Bu gelenek Timur’un yukarıda bahsi geçtiği gibi davranmasında rol oynamıştır.
         Timur kısa sürede devletin sınırlarını genişletti. İran,Irak, Doğu Anadolu ele geçirildi. Timur Devleti nin güçlenmesi ve batıya doğru genişlemesi, Anadolu da kurulmuş olan Osmanlı Devleti ile hakimiyet mücadelesine yol açtı . İki Türk Devleti karşı karşıya geldi .1402 yılında yapılan Ankara savaşını  Timur kazandı.  Bu savaş ile Osmanlı Devleti geçici olarak durakladı. Fetret devrine girdi.          Timur’un ölümü ile devlet çocukları arasında paylaşıldı. Timur oğullarından ŞAHRUH devletin büyük bölümünde hakimiyeti ele geçirdi. Uluğ Bey ve Hüseyin Baykara döneminde Timur Devleti gücünü  kaybederek yaşamaya devam etti.  Hüseyin Baykara’nın ölümü ile Timur devleti  Özbekler, Akkoyunlar ve Karakoyunlar tarafından yıkıldı.

3. ŞEYBANİLER
Altınordu Devleti’nin kurucusu Batuhan’ın kardeşi Şeyban’ın soyundan gelen ve daha sonra  Özbek  adını alacak olan Türkler tarafından 13-14 yüzyılda  Orta Asya ‘da kurulmuş bir devlettir.

4. SAFEVİLER
      Akkoyunlu Devleti ni yıkarak Tebriz şehrini ele geçiren Şah İsmail İran da Safevi Devletini kurdu. Kısa sürede devletin sınırlarını genişleten Şah İsmail Doğu  Anadolu üzerinde hakimiyet kurmak isteyince Osmanlı Devleti ile arası açılmış ve iki devlet karşı karşıya gelmiştir. 1514 yılında iki  devlet arasında yapılan Çaldıran  savaşını Osmanlı Devleti kazandı . 1639 yılında iki ülke arasında yapılan Kasr-ı şirin Antlaşmasından sonra  iki devlet arasında ciddi bir savaş olmadı. Safevi Devleti 18. yüzyılda sona erdi.
NOT 1: Safevi Devleti İran coğrafyasında kurulmasından dolayı Fars kimliği etkisi altında kalmıştır. Özellikle Şii mezhebini benimsemeleri ,Sünni İslam anlayışındaki Osmanlı Devleti ile Şii Safevi Devleti ni karşı karşıya getirmiştir.
NOT 2: İran 20 yüzyılın başlarına kadar Türk soyundan gelen hanedanlar tarafından yönetilmiştir. Bugünde İran nüfusunun yaklaşık %40 ı nı Türkler oluşturmaktadır. İran Türkleri Türk dünyası içinde önemli bir konuma sahiptir.

5. BABÜRLER
         Timur hanedanı soyundan gelen Babür tarafından , bugünkü Afganistan,Pakistan ve Hindistan coğrafyasında kurulan bir devlettir.Bu devlet en güçlü dönemini Şah Cihan zamanında yaşamıştır. Babür Devleti 17 ,yüzyıla kadar devam etti. 1858 yılında Hindistan da egemenlik kuran İngilizler Babür Devletine son verdi.
NOT 1: Babür Devleti onaltı büyük Türk Devleti arasına girmektedir.
NOT 2: Babür Şah aynı zamanda edebi yönü ile de tanınan bir devlet adamıdır.Babürname adlı  Türkçe yazılmış bir eseri mevcuttur.

6. ÖZBEK HANLIKLARI
         Orta Asya yaşayan Özbek Türkleri XV: yüzyılda  Harzem bölgesinde güçlü bir devlet kurmuşlardı. Ancak bu devlet zayıflayınca üç ayrı hanlığa ayrılmıştır. Bunlar:
a. Hive Hanlığ             b. Buhara Hanlığı        c. Hokand Hanlığı

7. KAZAKLAR
         Özbekler ve Kırgızların karışımdan oluşan Kazak Türkleri üç cüz  ( yüz ) olarak ayrılmışlardı.
Bunlar;  a. Ulu cüz      b. Orta cüz c. Küçük cüz
         Her üç  Kazak cüzüde ayrı ayrı devletler kurmuşlardı. Ancak Ruslar Orta Asya ya yayılınca üç Kazak cüzünüde kendi egemenliklerine bağladılar. Kazaklar 1991 yılında Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlıklarına kavuştular. Kazakistan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içerisinde en geniş sınırlara sahip olan Cumhuriyettir.
8. KIRGIZLAR
         En eski Türk boylarından biri olan Kırgızlar da  önce Moğol, daha sonra Kalmuk ve 19. yüzyılda da Rusların egemenliği altına girdiler. 1991 yılında Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlıklarına kavuştular. Ülkemize en uzak ve  toprakları en küçük Türk  Cumhuriyetidir.
NOT: Manas Destanı Kırgız Türklerine ait dünyaca ünlü  bir destandır.

9. TÜRKMENLER ( OĞUZLAR )
     Başlangıçta Moğollar ve Timur Devleti nin egemenliğinde yaşayan Türkmenler 1860-1884 yılları arasında bağımsız bir Türk Devleti olarak varlığını sürdürdü. Ancak bu durum fazla uzun sürmedi. Bütün Türk Dünyasını işgal eden Ruslar Türkmenleri de kendi egemenliğine bağladı. Diğer Türk Cumhuriyetleri gibi 1991 yılında Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlığını kazandı.
NOT: Türkiye Türkleri ve Türkmenistan Türkleri aynı kökenden yani Oğuz Türklerinden gelmektedir.

10 .DOĞU TÜRKİSTAN
       Çağatay Devleti nin sınırları içerisinde yer alan Doğu Türkistan bölgesi , XVII. Yüzyılda Kaşgar, Yarkent ve Aksu gibi küçük hanlıklara ayrıldı.  Bu durumu fırsat bilen Çinliler, Doğu Türkistan bölgesini işgal etmeye başladılar.. 1877 yılında da Doğu Türkistan Çin egemenliği altına girdi. Bölge de yaşayan Türkler sık sık ayaklansa da  bağımsızlıklarını kazanamadılar.
NOT 1: Doğu Türkistan günümüzde de Çin işgali altındadır.
NOT 2: Doğu Türkistan da  çoğunlukla Uygur Türkleri yaşamaktadır.

11. AZERBAYCAN HANLIKLARI
         Azerbaycan bölgesi  X. Yüzyılda Büyük Selçuklu Devleti nin egemenliğine girdi.Daha sonra bu bölgeye , Harzemşahlar, Moğollar, İlhanlılar, Timur Devleti, Karakoyunlar, Akkoyunlar, Safeviler ve Osmanlı Devleti hakim oldu. Ancak Ruslar ve İranlılar birlikte hareket ederek  Azerbaycan’ daki  osmanlı egemenliğine son verdiler. Daha sonrada Azerbaycan kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrıldı. (1828 Türkmençay Antlaşması ile İran ve Rusya Azerbaycan’ı paylaştılar )  Kuzey Azerbaycan’a Ruslar, güney Azerbaycan ‘a  İran hakim oldu. 1991 yılında diğer Türk Cumhuriyetleri gibi Azerbaycan da bağımsızlığını kazandı.
NOT 1: Güney Azerbaycan günümüzde İran işgali altında olup bağımsızlığını kazanamamıştır. İran’da çok sayıda Türk yaşadığı daha öncede belirtilmişti.
NOT 2: Azerbaycan Türkiye’ye en yakın Türk Cumhuriyetidir. Azerbaycan Türkiye için çok büyük bir öneme sahiptir.  Türkiye- Azerbaycan yakınlaşması kaçınılmazdır ve zaruridir. Ancak Rusya-iran-Ermenistan  üçlüsü Türkiye –Azerbaycan yakınlaşmasından rahatsız olmaktadırlar.

0 yorum:

Yorum Gönder