TÜRK-İSLAM
DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
1.DEVLET
YÖNETİMİ
Türkler
Müslüman olduktan sonra da devlet yönetimi
ile ilgili geleneklerine devam ettiler. Devlet hanedan ailesinin ortak
malı sayılıyordu.
Karahanlı Devleti kurulduğu coğrafya
itibari ile Türk Devlet anlayışını aynene sürdüren bir devletti. Hükümdarlar da
“kara” ünvanı kullanılıyordu. Sultan
ünvanını ilk kullanan Türk Hükümdarı Gazneli Mahmut ( Sultan Mahmut ) olmuştur.
Devlet işleri Büyük Divan denilen yerde
görüşülüp karara bağlanırdı. Divanın alt kademeleri vardı. Her alt kademede
ayrı bir iş görülürdü. Ülkeler kolay yönetim için eyaletlere ayrılmıştı.
Eyaletlerde melikler görev yapardı.
Moğol hükümdarlarına “Kağan denirdi. Devlet işerinin görüşüldüğü
ve karara bağlandığı yere de “Kurultay”
adı verilirdi. Ordu komutanlarına ise “noyan” adı verilirdi.
NOT: Ülkenin hükümdar ailesinin ortak
malı sayıldığı düşüncesi bütün Türk Devletlerinde kabul görmüş ortak bir
düşünce idi. Bu anlayış taht kavgalarına ve Türk devletlerinin kısa sürede
yıkılmalarına neden olmuştur.
2.ADALET
İŞLERİ
Türk-İslam Devletlerinde hukuk, Şeri ve Örfi olmak
üzere ikiye ayrılırdı.Şeri hukuk ile ilgili davalara “kadı” bakardı.Örfi hukuk
ile ilgili davalara bakan yüksek bir mahkeme vardı. Ordu içindeki
anlaşmazlıklara “kadıasker”(kazasker) bakardı.
3.
ORDU
Türk Devletlerinde ordu sürekli olarak
önemini korumuş bir kurumdu. Türk Devlet
anlayışında ve Türk Milleti’nin kültüründe ordu kavramı her zaman için büyük önem taşımıştır.
İslam öncesinde olduğu gibi , İslam
sonrası da Türk Devletleri ‘nde ordu büyük önem taşımaya devam etti. Karahanlı
Devleti’nde ordu çeşitli Türk
boylarından oluşuyordu. (Karahanlı Devleti kuruluş itibari ile tamamen Türk
özelliği taşıyan bir devlettir.) Gazneliler Devleti’nde ise durum biraz daha
farklı idi. Gazneliler Devleti’nin kuruluş itibari ile çok milletli bi,r yapıya
sahipti. Bu durum orduda da kendini göstermişti. Gazneli ordusu birçok
milletten oluşuyordu. Büyük Selçuklu
Devleti’nde Türk ordusu çok daha
gelişmiş ve büyümüştür. Büyük Selçuklu
ordusu altı ayrı bölümden oluşuyordu. Bunlar :
a. Gulaman-ı Saray : Çeşitli milletlerden toplanan
kölelerin özel bir eğitimle saray için yetiştirilmesi ile oluşmuş askerlerdir.
b. Hassa Askerleri: Çeşitli Türk boylarından oluşan atlı
askeri birliklerdir.
c. Melik ve Vali askerleri: Melikler ve valilerde savaş
zamanı emrindeki askerlerle Sultan’ın ordusuna katılırdı.
d. Bağlı Devlet ve Beyliklerin Askerleri: Büyük Selçuklu
Devleti’ne bağlı devlet ve beylikler de savaşa zamanı Büyük Selçuklu Devleti’ne
asker verirlerdi.( Ermeni ve Gürcü krallıkları gibi)
e. Türkmenler : Göçebe olarak yaşayan Türkmenler savaş
ortamına her an hazır bulunurlar ve gönüllü olarak Sultan’ın ordusuna
katılırlardı.
f. Sipahiler : İkta ( toprak sahibi )olanların,
gelirlerinin bir bölümü ile beslemek zorunda oldukları askerleridir. Buna
göre ülke toprakları vergi gelirlerine
göre bölümlere ayrılırdı . bu bölümlere ‘ İkta’ denirdi. Bu toprakları
işleyen çiftçiler ,devlete vermeleri
gereken vergiyi “Sipahi”ye verirlerdi.
Sipahi de gelirinin bir bölümü ile atlı asker yetiştirirdi. Bu sisteme Osmanlı Devleti
döneminde “Tımar “adı verilmiştir.
NOT
: “İkta
“ sistemi ilk defa Büyük Selçuklu
Devleti Veziri olan “ Nizamül- Mülk “
tarafından uygulanmıştır.
4.
DİN VE İNANIŞ
Türkler İslam dinine girdikten sonra bu
dinin liderliğini üstlenmişlerdi .İslam
dinini geniş alanlara yaymak için fetih hareketlerine girişmişler ve Türkler sayesinde
İslam dini çok geniş alanlara yayılmış
ve bir dünya dini haline gelmiştir. Bugün ,Pakistan , Hindistan ,Afganistan,
Balkanlar gibi coğrafyalarda İslam dininin yayılması Türkler sayesinde
olmuştur. Türkler İslam dininin daha çok Sünni- Hanefi ekolünü
benimsemişlerdir. ( Hanefi mezhebine Türk mezhebi de
denmektedir. ) Sünni İslam anlayışı yaymak ve korumak için mücadele
etmişlerdir. ( Nizamül- Mülk’ün açmış olduğu Nizamiye medreselerinin amacı
Sünni İslam anlayışını korumak ve geliştirmekti.)
Türkler arasında Sufilik ( Tasavvuf ) anlayışı da oldukça
gelişmiştir. Sufilik hareketi sonucunda
birçok tarikat ortaya çıkmıştır. Bunların başlıcaları ; Rifailik, Kadirilik,
Kübrevilik, Yesevilik, Ekberilik tir.
Bunlardan Yeseviliğin kurucusu bir
Türk –İslam alimi olan Hoca Ahmet Yesevi ‘dir. Hoca Ahmet Yesevi İslam
Dini nin Türkistan’da ( Orta Asya )
yayılmasında çok önemli bir role sahiptir. Bugün dahi Türkistan’da Hoca Ahmet
Yesevi ,bütün Türk boyları tarafından kutsal kabul edilmektedir.
5.
EKONOMİK HAYAT
Türk
–İslam Devletlerinde ekonomik hayat Büyük Selçuklu Devleti zamanında büyük bir gelişme gösterdi. Ticaret yolları
üzerine “Hanlar” ve “ kervansaraylar” inşa edildi.
Türk –İslam Devletlerinde ülke
toprakları yönetim bakımından dört ayrı bölüme
ayrılmıştı. Bunlar;
a. Has
Toprakları: vergi gelirleri Sultan’a ait topraklardır.
b.
İkta Toprakları :Gelirleri, Hizmet ve maaş karşılığı olarak kumandanlara
,askerlere ve devlet adamlarına bırakılan topraklarıdır. ( İkta sahibi olan
devlet adamı veya komutan belirli sayıda
devlete asker yetiştirmek
zorundaydı. )
c.
Mülk Toprakları : Kişilere ait topraklardır. Sahibi toprağı istediği gibi
kullanma hakkına sahiptir.
e. Vakıf
Toprakları : Okul, hastane gibi sosyal kurumların ihtiyaçlarını karşılamak için
devlet tarafından bu kurumlara verilen topraklardır.
Timur Devleti zamanında Tarım ve
ticaretle uğraşanlardan alınan vergiye “tamga”
adı verilmiştir.
6.
DİL VE EDEBİYAT
Karahanlı Devleti’nde resmi dil Türkçe idi.
Resmi yazılar Uygur alfabesi ile yazılıyordu. Karahanlı Devleti’nin bu milli
kimliği sayesinde bu dönemde Türk kültürü oldukça gelişmiş ve Türk kültürü
açısından çok önemli olan birçok eser
yazılmıştır. Gaznelilerde ve Büyük Selçuklu Devleti’nde ise durum biraz daha
farklı idi. Bu devletlerde bilim dili
Arapça idi. Resmi dil olarak ta Farsça kullanılıyordu. Halk ise Türkçe
konuşuyordu . Bu dönemlerde Türk kültür tarihi için önem taşıyan belli başlı
eserler şunlardır.
a. Divan-ı Lügat-it Türk –Kaşgarlı Mahmut : Türkçe ‘nin
zengin bir dil olfuğunu göstermek ve Araplara Türkçe öğretmek amaci ile
yazılmış bir eserdir.
b. Şehname- Firdevsi
c. Divan-ı Hikmet- Hoca Ahmet Yesevi
d. Edip Ahmet – Atabet’ül Hakayık
e. Yusuf Has
Hacip – Kutadgu Bilig
Moğollar kültür ve medeniyet alanında Türklerden
önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Bu dönemde
Çağatay lehçesi bütün Orta Asya da etkinliğini arttırmıştı. Timur
Devleti döneminin en ünlü yazar ve şairi “Ali Şir Nevai”dir. Ali Şir Nevai , Türkçe’nin Farsça dan üstün
bir dil olduğunu göstermek amacı ile “Muhakemat el Lugateyn “ adlı bir eser yazmıştır. Babür
Şah’ta Çağatay lehçesi ile şiirler
yazmıştır. Özbek Hanlıklarından Hive
Han’ı “Ebu’l Gazi
Bahadır Han”ın yazmış olduğu “Secere-i Türki “ ve “ Secere-i terakkime
“dönemin ünlü diğer eserleridir.
7.
BİLİM
Karahanlılar döneminde Türkistan’da bulunan Semerkant,
Buhara, Kaşgar gibi şehirler öenmli bilim ve sanat merkezleri olmuştu. Büyük Selçuklu
Devleti döneminde açılan Nizamül- Mülk medreseleri de İslam medeniyetinde büyük
öneme sahiptir.
Türk- İslam Devletlerinde yetişen önemli
bilim adamlarından bazıları
şunlardır;
a.Farabi-
Felsefe c. İbn-i
Sina –Tıp e. Uluğ Bey-
Astronomi
b.
Biruni – Matematik d.
Barani- Trigonometri f. Ali Kuşcu- Astronomi
8.
SANAT
Türk –İslam
Devletlerinde gelişen başlıca sanat dalları, çinicilik, minyatür,
tezhip, ebru,süsleme,hat,oymacılık, kakmacılık ve mimaridir.
TÜRK
DÜNYASI- II
( XIII. – XIX. YÜZYIL )
1.
MOĞOLLAR
Orta
Asya ‘nın doğusunda Türklerle komşu
olarak yaşayan Moğollar, Türklerden ayrı
bir millettir. Ancak aynı coğrafyada yaşamaları gereği aralarında uzun dönem siyasi, ticari,
kültürel ilişkiler olmuştur. Bu ilişkiler sonucunda Türkler ve Moğollar birbirlerinin
kültürlerini etkilemiş ve benzer noktalar oluşmuştur. Moğollar ,Türkler gibi
birçok devletin kuruluşuna imza atan, teşkilatçı bir yapıya sahip değildi.
Moğollar tarih sahnesine ilk defa asıl adı Temuçin olan Cengizhan döneminde
ortaya çıkmıştır. Kısa sürede çok geniş
sınırlara ulaşan bu devlet Cengizhan’ın ölümü ile dört ayrı parçaya
ayrılmıştır. Bunlar:
A.
ALTINORDU-ALTINORDA DEVLETİ :
Cengizhan’ın torunu Batuhan tarafından Karadeniz’in kuzeyinde kurulmuştur. Başkenti Saray şehri olan bu devletin
sınırları Aral Gölünden Macaristan içlerine kadar uzanıyordu. Bu devlet
Berkehan zamanında İslamiyeti kabul etmiş ve zamanla Türkleşmiştir.
NOT
1: İslamiyeti kabul eden Moğollar zamanla Türkleşme özelliği gösterirken ,İslam
dinine girmeyen Moğollar kendi milli özelliklerini korumuşlardır. Müslüman
olan Moğollar yoğun Müslüman –Türk nüfusu içerisinde zamanla
erimişlerdir.
NOT 2: Moğolların kurmuş oldukları devletler tek başına Moğol karakteristiği
oluşturmamakta, bu devletler üzerinde Türk etkisi de gözükmektedir. Moğol
Devletlerinde Türk etkisinin bulunmasında , bu devletler içerisindeki yoğun
Türk nüfusunun yanında, Moğollara göre
daha gelişmiş olan Türk Devlet geleneği ve Türk kültürünün de büyük etkisi vardır.
Altınordu Devleti Toktamış Han zamanında
Timur Devleti ile savaşmış ve Timur Altınordu Devleti ni yenmiştir. Timur’la
yapılan bu savaş ülkeyi zor durumda bırakmış ve parçalanma sürecine girmiştir.
Altınordu Devleti parçalanınca ortaya
değişik isimlerde hanlıklar ortaya çıktı. Ancak tek başlarına güçlü
birer devlet olamayan bu hanlıklar birer birer Ruslar tarafından ortadan
kaldırıldı ve Karadenizin kuzeyinde Rus egemenliği başladı.
NOT
3: Timur’un Altınordu Devleti’ni yenmesi Türk tarihi açısında büyük
önem taşır. Bu savaşla gücünü kaybeden Altınordu Devleti parçalanmış bu durum
en çok Rusların işine yaramıştır. Yani Timur
Rusların güçlenmesi ve Türk dünyasının başına bela olması sürecini
başlatmış oldu. Bilindiği gibi Timur bir başka Türk Devleti olan Osmanlı
Devleti ile de savaşmış ve bu devleti de yenerek, Türklerin Avrupa da
ilerlemesini geçici olarak durdurmuştur. Ancak bütün bu ibareler Timur’un Türk
dünyasına düşman olduğu gibi bir kanıya
varılmasını için yeterli değildir.
Altınordu Devleti’nin parçalanması ile
ortaya çıkan hanlıklar şunlardır.
a.
Kırım Hanlığı b. Kazan Hanlığı
c.Kasım Hanlığı
c.Kasım Hanlığı
d. Ejderhan Hanlığı e. Küçüm Hanlığı
f.Nogay Hanlığı
f.Nogay Hanlığı
B.
İLHANLILAR
Bu devlet Cengizhan’ın torunu Hulagu han tarafından İran ‘da kuruldu.Daha sonra
Azerbaycan’ı ve Irak’ı ele geçirerek sınırlarını genişlettiler. Abbasi
Devletine son verdiler. Ancak Memlukler
İlhanlıları iki kez mağlup etmeyi başardı. İlhanlılar Gazan Mahmut Han
zamanında İslamiyeti kabul ettiler. İslam dinine giren İlhanlılar zamanla
Türkleşmeye başladılar. XIV. Yüzyılda
yıkılan bu devlet üzerinde Celayirler Devleti kuruldu.
C.
ÇAĞATAYLILAR
Cengizhan’ın oğlu Çağatay Han
tarafından kuruldu. Kısa sürede orta Asya nın büyük bölümünü ele geçirdiler.
İslamiyeti kabul eden Çağataylılar da hızla Türkleştiler. Çağatay Türkçesi ,
Moğolca’nın yerini aldı. Çağatay devletinde emirlik yapan Timur ,bu devletin
zayıf durumunda yararlanarak kısa sürede
Çağatay Devleti’nin yönetimini ele geçirdi. Çağatay devleti Timur Devleti
haline dönüştü.
D.
KUBİLAY HANLIĞI
Cengizhan’ın ölümünden sonra Çin bölgesinde kurulmuştur. Ancak Çin nüfusunun yoğunluğu onların sonunu
hazırlamış ve bu devlet zamanla Çinlileşmiştir.
2.
TİMUR DEVLETİ
Çağatay Hanlığı yönetimini ele geçiren
Timur ,kendi adına devleti yeniden kurdu. Ancak kendisi Cengizhan soyundan
gelmediği için Çağatay Hanları soyundan gelen kişilerin hakan yaptı. Ancak esas güç yine de Timur’un
elindeydi.
NOT : Türk Devlet geleneğine göre
devletin başına geçecek kişi kesinlikle hükümdar ailesi soyundan gelmelidir. Aksi
halde halk tarafından yöneticiliği kabul görmez, itaat edilmezdi. Bu gelenek
Timur’un yukarıda bahsi geçtiği gibi davranmasında rol oynamıştır.
Timur kısa sürede devletin sınırlarını
genişletti. İran,Irak, Doğu Anadolu ele geçirildi. Timur Devleti nin güçlenmesi
ve batıya doğru genişlemesi, Anadolu da kurulmuş olan Osmanlı Devleti ile
hakimiyet mücadelesine yol açtı . İki Türk Devleti karşı karşıya geldi .1402
yılında yapılan Ankara savaşını Timur
kazandı. Bu savaş ile Osmanlı Devleti
geçici olarak durakladı. Fetret devrine girdi. Timur’un
ölümü ile devlet çocukları arasında paylaşıldı. Timur oğullarından ŞAHRUH
devletin büyük bölümünde hakimiyeti ele geçirdi. Uluğ Bey ve Hüseyin Baykara
döneminde Timur Devleti gücünü
kaybederek yaşamaya devam etti.
Hüseyin Baykara’nın ölümü ile Timur devleti Özbekler, Akkoyunlar ve Karakoyunlar
tarafından yıkıldı.
3.
ŞEYBANİLER
Altınordu Devleti’nin kurucusu Batuhan’ın kardeşi
Şeyban’ın soyundan gelen ve daha sonra
Özbek adını alacak olan Türkler
tarafından 13-14 yüzyılda Orta Asya ‘da
kurulmuş bir devlettir.
4.
SAFEVİLER
Akkoyunlu Devleti ni yıkarak Tebriz
şehrini ele geçiren Şah İsmail İran da Safevi Devletini kurdu. Kısa sürede
devletin sınırlarını genişleten Şah İsmail Doğu
Anadolu üzerinde hakimiyet kurmak isteyince Osmanlı Devleti ile arası
açılmış ve iki devlet karşı karşıya gelmiştir. 1514 yılında iki devlet arasında yapılan Çaldıran savaşını Osmanlı Devleti kazandı . 1639
yılında iki ülke arasında yapılan Kasr-ı şirin Antlaşmasından sonra iki devlet arasında ciddi bir savaş olmadı.
Safevi Devleti 18. yüzyılda sona erdi.
NOT 1:
Safevi Devleti İran coğrafyasında kurulmasından dolayı Fars kimliği etkisi
altında kalmıştır. Özellikle Şii mezhebini benimsemeleri ,Sünni İslam
anlayışındaki Osmanlı Devleti ile Şii Safevi Devleti ni karşı karşıya
getirmiştir.
NOT
2: İran 20 yüzyılın başlarına kadar Türk soyundan gelen hanedanlar tarafından
yönetilmiştir. Bugünde İran nüfusunun yaklaşık %40 ı nı Türkler
oluşturmaktadır. İran Türkleri Türk dünyası içinde önemli bir konuma sahiptir.
5.
BABÜRLER
Timur hanedanı soyundan gelen Babür
tarafından , bugünkü Afganistan,Pakistan ve Hindistan coğrafyasında kurulan bir
devlettir.Bu devlet en güçlü dönemini Şah Cihan zamanında yaşamıştır. Babür
Devleti 17 ,yüzyıla kadar devam etti. 1858 yılında Hindistan da egemenlik kuran
İngilizler Babür Devletine son verdi.
NOT
1: Babür Devleti onaltı büyük Türk Devleti arasına girmektedir.
NOT
2: Babür Şah aynı zamanda edebi yönü ile de tanınan bir devlet
adamıdır.Babürname adlı Türkçe yazılmış
bir eseri mevcuttur.
6.
ÖZBEK HANLIKLARI
Orta Asya yaşayan Özbek Türkleri XV:
yüzyılda Harzem bölgesinde güçlü bir
devlet kurmuşlardı. Ancak bu devlet zayıflayınca üç ayrı hanlığa ayrılmıştır.
Bunlar:
a.
Hive Hanlığ b. Buhara Hanlığı c. Hokand Hanlığı
7.
KAZAKLAR
Özbekler ve Kırgızların karışımdan
oluşan Kazak Türkleri üç cüz ( yüz )
olarak ayrılmışlardı.
Bunlar; a. Ulu cüz b.
Orta cüz c. Küçük cüz
Her üç
Kazak cüzüde ayrı ayrı devletler kurmuşlardı. Ancak Ruslar Orta Asya ya
yayılınca üç Kazak cüzünüde kendi egemenliklerine bağladılar. Kazaklar 1991
yılında Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlıklarına kavuştular.
Kazakistan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içerisinde en geniş sınırlara sahip
olan Cumhuriyettir.
8.
KIRGIZLAR
En eski Türk boylarından biri olan
Kırgızlar da önce Moğol, daha sonra
Kalmuk ve 19. yüzyılda da Rusların egemenliği altına girdiler. 1991 yılında
Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlıklarına kavuştular. Ülkemize en
uzak ve toprakları en küçük Türk Cumhuriyetidir.
NOT:
Manas Destanı Kırgız Türklerine ait dünyaca ünlü bir destandır.
9.
TÜRKMENLER ( OĞUZLAR )
Başlangıçta Moğollar ve Timur Devleti
nin egemenliğinde yaşayan Türkmenler 1860-1884 yılları arasında bağımsız bir
Türk Devleti olarak varlığını sürdürdü. Ancak bu durum fazla uzun sürmedi.
Bütün Türk Dünyasını işgal eden Ruslar Türkmenleri de kendi egemenliğine
bağladı. Diğer Türk Cumhuriyetleri gibi 1991 yılında Sovyetler Birliği ‘nin
yıkılması ile bağımsızlığını kazandı.
NOT:
Türkiye Türkleri ve Türkmenistan Türkleri aynı kökenden yani Oğuz Türklerinden
gelmektedir.
10
.DOĞU TÜRKİSTAN
Çağatay Devleti nin sınırları
içerisinde yer alan Doğu Türkistan bölgesi , XVII. Yüzyılda Kaşgar, Yarkent ve
Aksu gibi küçük hanlıklara ayrıldı. Bu
durumu fırsat bilen Çinliler, Doğu Türkistan bölgesini işgal etmeye
başladılar.. 1877 yılında da Doğu Türkistan Çin egemenliği altına girdi. Bölge
de yaşayan Türkler sık sık ayaklansa da
bağımsızlıklarını kazanamadılar.
NOT
1: Doğu Türkistan günümüzde de Çin işgali altındadır.
NOT
2: Doğu Türkistan da çoğunlukla Uygur
Türkleri yaşamaktadır.
11.
AZERBAYCAN HANLIKLARI
Azerbaycan bölgesi X. Yüzyılda Büyük Selçuklu Devleti nin
egemenliğine girdi.Daha sonra bu bölgeye , Harzemşahlar, Moğollar, İlhanlılar,
Timur Devleti, Karakoyunlar, Akkoyunlar, Safeviler ve Osmanlı Devleti hakim
oldu. Ancak Ruslar ve İranlılar birlikte hareket ederek Azerbaycan’ daki osmanlı egemenliğine son verdiler. Daha
sonrada Azerbaycan kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrıldı. (1828 Türkmençay
Antlaşması ile İran ve Rusya Azerbaycan’ı paylaştılar ) Kuzey Azerbaycan’a Ruslar, güney Azerbaycan
‘a İran hakim oldu. 1991 yılında diğer
Türk Cumhuriyetleri gibi Azerbaycan da bağımsızlığını kazandı.
NOT 1: Güney Azerbaycan günümüzde İran işgali
altında olup bağımsızlığını kazanamamıştır. İran’da çok sayıda Türk yaşadığı
daha öncede belirtilmişti.
NOT
2: Azerbaycan Türkiye’ye en yakın Türk Cumhuriyetidir. Azerbaycan Türkiye için
çok büyük bir öneme sahiptir. Türkiye-
Azerbaycan yakınlaşması kaçınılmazdır ve zaruridir. Ancak
Rusya-iran-Ermenistan üçlüsü Türkiye
–Azerbaycan yakınlaşmasından rahatsız olmaktadırlar.
0 yorum:
Yorum Gönder