KİTABIN KONUSU
Gelenek göreneklerine bağlı, özellikle ahlaki
konularda çok titiz olan Ali Rıza Bey ile batılılaşma hareketine karışarak daha
zengin bir hayat yaşamak isteyen çocukları arasındaki çatışma işlenmiştir.
KİTABIN ÖZETİ
Ali Rıza
Bey, hayatını memuriyetle devam ettiren, namusuna ve ahlaka son derece düşkün
beş çocuklu bir ailenin babasıdır. Trabzon’da çalıştığı bir iş yerinden
ayrıldıktan sonra İstanbul’a gelip Bağlarbaşı’ndaki babadan kalma eve
yerleştiler. Bir süre işsiz gezdikten sonra, Muzaffer adındaki eski
öğrencisinin ona sağladığı imkanla işe girer.Her şey kızları Leyla ve Necla’nın
arkadaşları olan Leman'ın Ali Rıza Bey’den iş istemesiyle başlar. Ali Rıza Bey
Leman’a çalıştığı yerde bir iş bulmuştur; fakat Leman bir süre sonra patronu
Muzaffer Bey’le bir ilişki yaşar ve hamile kalır. Ali Rıza Bey bunu duyunca
kendini suçlar ve Muzaffer Bey’den Leman
ile evlenip onun namusunu temizlemesini ister.Patronu bunu kabul etmeyince Ali
Rıza Bey bu olayı gururuna yediremeyip işten ayrılır. Daha sonra oğlu Şevket’in
bir iş bulduğunu öğrenince bir parça sevinmiştir. Fakat bir süre sona Ali Rıza
Bey’in karısı Hayriye Hanım ve kızları Necla ile Leyla artık eve para
getirmediği için ona saygı duymuyorlar ve onu aşağılıyorlardır. Bir gün, Şevket
işyerinde evli bir kadınla ilişkiye girdiğini ve o kadınla evlenmek istediğini
söyler. İlk başta Ali Rıza Bey bu olaya itiraz etse de daha sonra Şevket’in
Ferhunde ismindeki kadını ne kadar çok sevdiğini görmüştür. Fakat, gelin
Ferhunde eğlenceye ve modern hayata alışkın biridir ve evde gece toplantıları
yapılmaya başlanır. Evin ortanca kızları olan Necla ve Leyla’nın eğlenceye ve
lükse olan düşkünlükleri artar.Böylelikle Ferhunde’nin evdeki hakimiyeti iyice
artar. Evin en büyük kızı olan Fikret bu olanlara daha fazla dayanamayacağını
anlar ve Adapazarı’nda yaşayan bir adamla adamın çocuklarına bakma koşuluyla
evlenmeye karar vermiştir. Fikret’in evden gidişiyle daldaki yapraklardan biri
kopar. Şevket’in kazandığı para ve Ali Rıza Bey’in emekli maaşı evde yapılan
eğlencelere harcanmaktadır. En sonunda elde hiçbir şey kalmaz. Şevket çareyi
çalıştığı bankadan zimmetine para geçirmekte bulur. Aldığı parayı yerine koyamayınca
hapse girer. Böylelikle dalın ikinci yaprağı da kopar. Ferhunde bu hayat daha
fazla dayanamayacağını söyleyerek evi terk eder. Bunun sonucunda üçüncü yaprak
da kopmuş olur. Daha sonra Necla da kendini zengin gösteren bir Suriyeli adam
ile evlenir. Fakat mutlu değildir ve babasından yardım istemek için mektup
yollar. Ali Rıza Bey ise onun bu isteğini reddeder ve yaşamına devam etmesini
söyler. Böylece dalın dördüncü yaprağı da kopar. Leyla zengin bir avukatın
metresi olur ve Ali Rıza Bey bunu bir arkadaşından öğrenir. Namusuna düşkün
olan Ali Rıza Bey Leyla’yı evden kovar . Leyla avukatın Taksim’de tuttuğu eve
yerleşir. Böylece dalın son yaprağı da kopmuş olur. Nihayetinde Ali Rıza Bey
Leyla’nın eve gelmesini kabul eder ama kendisi evden ayrılacaktır. Adapazarı’nda
olan kızı Fikret'in yanına gider ve Fikret'in orada mutsuz olduğunu görür.
Kocası ve üvey çocuklarıyla arası iyi
değildir. Bunu gören Ali Rıza Bey İstanbul’a geri döner ama birkaç gün eve
gitmez. Daha sonra hasta olur ve eski bir arkadaşı sayesinde hastaneye
kaldırılır. Bir gün Hayriye Hanım ve kızı Leyla hastaneye gidip onu alırlar ve
Taksim’deki eve giderek yaşamlarına orada devam ederler.
KİTABIN ANAFİKRİ
Onurlu ve namuslu bir insanın
hayatta karşılaştığı güçlüklerve bunların doğurduğu sorunlar.
ŞAHISLARIN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Ali Rıza Bey:Eski
Türk terbiyesi ile yetişmiş, özellikle ahlaki konularda titiz, erdemli, çok
bilgili(Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca biliyor) ve çalışkan birisidir.
Hayriye Hanım:Ali
Rıza Bey’in karısıdır.İlk başta kocasına sadık fakat değişen hayat koşulları
nedeniyle asileşen, saf ve cahil bir kadındır.
Fikret:Ali Rıza
Bey’in en büyük kızıdır.babası gibi terbiyeye önem veren birsidir.Kardeşlerin
değişen yaşamlarına ayak uyduramayınca Adapazarılı biriyle evlenmiştir.
Leyla ve Necla:Ali
Rıza Bey’in ortanca kızlarıdır.Lükse ve eğlenceye düşkündürler. Hep zengin
birer koca arayışı içindeler.Babalarını umursamaz hale gelmişlerdir.
Şevket:Ali Rıza
Bey’in tek oğludur.Ali Rıza Bey’in terbiyesine ve ahlakına en çok emek
harcadığı çocuğudur.Bir süre ailenin bütün yükü onun omuzlarına binmiştir.
Çalıştığı yerden para çalmak suçundan hapse atılmıştır.
Ferhunde:Zenginliğe,
lükse ve eğlenceye düşkün, kötü huylu bir kadındır.
Ayşe:Ali Rıza Bey’in en küçük
kızıdır.Yaşı küçük olduğundan dolayı olaylar içerisinde pek fazla
bulunmamaktadır.
KİTABIN
YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Reşat Nuri Güntekin 1889 yılında
İstanbul’da doğdu.İzmir Fererler okulunu, daha sonra da İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesini bitirdi. Uzun yıllar Bursa ve İstanbul
okullarında Fransızca, Türkçe,
Felsefe öğretmenliği yaptı.Dil heyetinde görev aldı. Eğitim
müfettişliği,Çanakkale milletvekilliği, M.E.Bakanlığı başmüfettişliği ve Paris
Kültür ataşeliği görevlerinde bulundu.Emekliye ayrıldıktan sonra yani
eserlerini hazırlarken yakalandığı kanserden dolayı 7 Aralık 1956’da Londra’da
vefat etti.
Yazar
Cumhuriyet Dönemi Edebiyatımızın ünlü roman, hikaye ve tiyatro
yazarlarındandır. Edebiyata Diken dergisinde yayımlanan “Eski Ahbap” adlı uzun
öyküsüyle giren Reşat Nuri Güntekin makale, eleştiri, gazi, çeviri türleri
üzerinde çalışmış; birçoğu dergi sayfalarında kalan yüzü aşkın eser vermiştir.
Eserlerinde yanlış batılılaşma anlayışını, batıl inançları, yurdun çeşitli
yerlerindeki hayat sahnelerini işlemiştir. Anadolu’nun yerli hayatını ve
kişilerini başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Romanlarında güçlü bir
gözlemciliğe dayanan realizm ve canlı bir üslup vardır. Edebiyat öğretmenliği
ve bakanlık müfettişliği görevlerinde bulunması hem gözlem yapmasını, hem de
Anadolu’nun dört bir tarafını gezerek Anadolu halkını yakından tanımasını
sağlamıştır. Gerçek hayattaki insan tiplerini ve olayları eserlerinde başarıyla
kullanmıştır. Genellikle toplumsal yenileşme sıkıntılarını ve sancılarını
anlatır.
Eserlerinden başlıcaları:
Romanları: Yaprak Dökümü, Çalıkuşu, Acımak, Damga,
Dudaktan Kalbe, Bir Kadın Düşmanı, Kızılcık Dalları, Gökyüzü, Ateş Gecesi...
Tiyatroları: Eski Rüya, Taş Parçası, Hançer, Tanrı
dağı Ziyafeti, Bu Gece Başka Gece, Gözdağı, Eski Şarkı...
Hikayeleri: Sönmüş Yıldızlar, Tanrı Misafiri, Olağan
İşler, Leyla ile Mecnun.
Gezi Yazıları: Anadolu
Notları, İtiraflar
Çevirileri: Üç Asırlık Fransız Edebiyatı
0 yorum:
Yorum Gönder